Genel
5.09.2023Türkiye'nin sahil şeridi, hem yerli hem de yabancı turistler için büyüleyici tatil ve yaşam alanları sunan eşsiz bir potansiyele sahiptir. Ancak, bu sahil şeridinin korunması ve sürdürülebilirliği, Kıyı Kanunu tarafından belirlenen yapılaşma şartlarına bağlıdır. Bu yazıda, Türkiye'nin kıyı kanunu ve kıyı alanlarında yapılaşma şartları hakkında ilginç detayları bulabilirsiniz.
Türkiye'de, sahil şeridi boyunca kıyı alanlarının korunması ve kullanımının düzenlenmesi amacıyla 1982 yılında Kıyı Kanunu yürürlüğe girmiştir. Bu kanun, kıyı bölgelerinde yapılaşma, kullanım ve koruma standartlarını belirleyerek sahil şeridinin sürdürülebilirliğini sağlamayı hedefler.
Kıyı Kanunu Kapsamındaki Alanlar:
Kıyı Kanunu, üç ana bölgeyi tanımlar: Kıyı, Sahil Şeridi ve Kıyı Kenar Çizgisi.
Kıyı: Deniz ve iç su alanlarına komşu olan ve Kıyı Kanunu'nda belirlenen koruma ve kullanım şartlarına tabi olan bölgedir. Kıyı çizgisi ile kıyı kenar çizgisi arasındaki alanı ifade eder.
Sahil Şeridi: Kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak en az 100 metre genişliğindeki alanı ifade eder.
Kıyı Kenar Çizgisi: Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, kıyı çizgisinden sonraki kara yönünde su hareketlerinin oluşturulduğu kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık, bataklık ve benzeri alanların doğal sınırını ifade eder. Kıyı Kenar Çizgisi, kıyı erozyonu, deniz seviyesi yükselmesi gibi faktörlere bağlı olarak zaman içinde değişebilir.
Yapılaşma Şartları:
Kıyı Kanunu, kıyı alanlarında yapılaşmayı düzenlerken çevresel ve sosyal faktörleri göz önünde bulundurur. Kıyı bölgelerinde yapılaşma için belirlenen şartlar şunlardır:
Kıyı Bandı İnşaat Yasakları: Kıyı alanları, yapılaşmaya kapalı bir bölgedir. Burada herhangi bir yapılaşma veya inşaat faaliyeti yapılamaz. Bu alan genellikle doğal yapının korunmasına ve kamusal erişime ayrılmıştır.
İmar Planları ve Kıyı İmarı: Kıyı bölgelerinde yapılaşma için imar planlarına uygun olmak şarttır. Belediyeler, kıyı bölgelerinde yapılaşmaya ilişkin imar planlarını belirlerken Kıyı Kanunu'ndaki kısıtlamalara ve çevresel faktörlere dikkat etmelidir.
Kıyıda Turizm ve Rekreasyon: Kıyı bölgeleri, turizm ve rekreasyon faaliyetleri için büyük bir potansiyele sahiptir. Ancak, bu alanlarda yapılaşma ve turizm projeleri, çevresel etkilere ve sürdürülebilirlik ilkelerine uygun olarak planlanmalıdır.
Kıyı Kanunu’na Göre Arazi Kullanım Türleri:
Kıyı alanları ve sahil şeridinde istisnai olarak kıyıların korunması önceliklendirilerek çeşitli kullanımlara izin verilmektedir.
Kamusal Alanlar: Sahil şeridinde kamusal alanlar oluşturulabilir. Sahil şeridinin birinci bölümünde yaya ve bisiklet yolları, parklar, açık hava oturma alanları, rekreasyon alanları gibi halkın serbestçe kullanabileceği alanlar yapılabilir. Kamusal alanlar, insanların doğal güzelliklerin tadını çıkarabilecekleri ve rekreasyon aktiviteleri yapabilecekleri yerlerdir.
Turizm Tesisleri: Sahil şeridi, turizm potansiyeli yüksek bir alandır. Kıyı Kanunu'na göre, uygun planlamalar yapılarak günü birlik turizm tesisleri, restoranlar, kafeler sahil şeridinin ikinci bölümünde yapılabilir. Ancak, bu tesislerin çevresel etkilere uygun olarak tasarlanması ve doğal yapının korunması sağlanmalıdır.
Spor ve Rekreasyon Alanları: Kıyı alanları, spor ve rekreasyon faaliyetleri için ideal bir mekandır. Kıyı Kanunu'na göre, su sporları merkezleri, deniz ve plaj aktiviteleri için tesisler, açık hava spor alanları gibi kullanımlar kıyı alanlarında yapılabilir. Bu şekilde, insanlar kıyı alanlarında doğayla iç içe spor yapma ve eğlenceli vakit geçirme imkanı bulabilir.
Balıkçı Köyleri ve Limanlar: Kıyı alanları, geleneksel balıkçılık ve denizcilik faaliyetlerine de ev sahipliği yapar. Kıyı Kanunu, balıkçı köyleri ve balıkçı limanlarının korunmasını ve geliştirilmesini teşvik eder. Bu alanlar, balıkçılıkla geçimini sağlayan toplulukların yaşam alanlarını oluşturur ve deniz ürünleri ticaretinin merkezi haline gelir.
Deniz Turizmi ve Yatçılık: Kıyı alanları, deniz turizmi ve yatçılık için popüler bir destinasyondur. Kıyı Kanunu, marinalar, yat limanları, su sporları merkezleri gibi deniz turizmi ve yatçılıkla ilgili altyapıların oluşturulmasına olanak tanır. Bu tesisler, yat ve tekne sahiplerinin güvenli ve konforlu bir şekilde denizde vakit geçirebilecekleri yerlerdir.
Türkiye'nin kıyı bölgelerinde yapılaşma, Kıyı Kanunu tarafından belirlenen şartlara tabidir. Bu şartlar, kıyı alanlarının korunması, doğal yapının sürdürülebilirliği ve kamusal erişimin sağlanması amacıyla oluşturulmuştur. Kıyı Kanunu'na uygun olarak yapılan yapılaşma ve turizm projeleri, hem doğal güzellikleri koruyacak hem de insanların sahil şeridinde keyifli bir yaşam sürmelerine olanak sağlayacaktır.