Genel
23.11.2022
Kentsel dönüşüm, işlevini ve fiziksel özelliklerini yitirmiş, sağlıksız, depreme ve risklere dayanıksız alanlarda yapılacak dönüşüm çalışmalarıdır. Genel olarak bir uygulama alanında yapıların korunması, yenilenmesi ve işlev kazandırılması gibi daha güvenli ve sağlıklı çevreler üretmeyi hedefleyen planlama biçimidir. Kentsel dönüşüm, kentlerde yerleşme ve mevcut yapı düzeni bakımından eskimeye uğramış, yaşam koşulları kötüleşmiş ve iyileştirme imkanı bulunmayan alanların ortadan kaldırılması ve yeniden bir kullanıma tabii tutulmasıdır. Eğer bir yapı eskimiş, tehlikeli bir hal almış, üstlendiği kullanım amacını yerine getiremeyecek hale gelmiş ya da çevresindeki kullanımlara uyumsuz bir durumdaysa alanda kentsel dönüşüm yapmak gerekecektir.
Hangi bölgeler ya da yapılar kentsel dönüşüm alanı olarak nitelendirilebilir?
Yapı eğer deprem gibi bir doğal afet sonucu zarar görmüşse ya da afet riskli bölge olarak tanımlanmış bölgenin içinde kaldıysa 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun ile riskli yapı tespit raporunun oluşturulması ve kentsel güvenliğin sağlanması için riskli yapıların dönüşümünün gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Afet durumlarında belirlenen riskli alanlar üzerinde can ve mal kaybı tehlikesi taşıyan yapılara riskli yapı denir. Bu alanlarda mevcutta mülkü olan ya da yaşayan insanların dönüşüm sırasında müşkül durumda kalmasını engellemek için yerleşim yeri olarak kullanılması planlanan ve Toplu Konut İdaresi (TOKİ)’nin talebiyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından belirlenen alanlar ise rezerv alan olarak tanımlanmaktadır. Kentsel dönüşüm kapsamında yıkılan binaların zemini imar ve deprem mevzuatlarına göre sağlamsa bu alanlarda yerinde dönüşüm yapılabilmektedir.
Kentsel dönüşüm süreci nasıl gelişir?
Vatandaşın taşınmazının kentsel dönüşüme girip girmeyeceğini öğrenebilmesinin ilk aşaması risk tespit raporunun alınmasıdır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş bir kuruluşa başvurunun yapılması ile binadaki risk durumu tespit edilebilmektedir. Eğer yapı bu rapor sonucu riskli olarak belirlenirse tapuya riskli yapı olduğuna dair bir şerh düşülür.
Vatandaşın taşınmazı için oluşturulan riskli yapı raporuna 15 gün içerisinde itiraz etme hakkı bulunmaktadır. İtiraz sonucu tebliğ alınırsa mülk sahibi 60 gün içerisinde kararın iptali için dava açabilir. İtiraz edilmediği durumda 6306 sayılı kanun kapsamında yapının dönüşüme gireceği kesinleşir.
Eğer yapı bir apartmansa kat maliklerinin yapının dönüşüm sonucundaki kullanımı için 2/3’lük bir bölümünün ortak karar alması gerekmektedir. Karara katılmayan kat maliklerinin arsa paylarının 15 gün içerisinde diğer kat maliklerine açık arttırma ile satılması durumu söz konusudur. Satış yapılmazsa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı payları Hazine adına alır.
Anlaşma sürecinde mülk sahibi istediği bir müteahhit ile anlaşabilir. Bakanlık ve belediye mülk sahibine yapıyı yıktırması için 60 gün süre verir. Gerekli durumlarda bu süre 30 gün daha uzatılabilir. Bu sürede yapı yıkılmazsa yapı idare tarafından yıkılır ve yıkım masrafları gayrimenkul sahiplerinden istenir. 6306 sayılı kanuna göre yapıda bir yıldan fazla ikamet etmiş vatandaşlara kira yardımı ve yapıyı tekrar inşa edecek olan mülk sahiplerine de kredi verme imkanı tanınmıştır.
Kentsel dönüşüm sürecinde vatandaşın hakları nelerdir?
Yapı risk tespit raporu ile her vatandaş mülkünün dönüşüme girip girmeyeceğini öğrenebilmektedir. Aynı zamanda imar planlarında yapının bulunduğu alanın riskli alan içerisinde kalıp kalmadığını da öğrenmesi mümkündür.
Kentsel dönüşüm kapsamındaki alanda taşınmazı bulunan mülk sahiplerine devlet çeşitli haklar sunmaktadır. Eğer hak sahibinin ikametgahı yapının riskli olarak belirlenme tarihinden önce de riskli yapıda görünüyorsa maliklere 18 ay boyunca kira yardımı sağlanmaktadır. Dönüşüm sürecinde konut malikinin taşınması için gerekli nakliye desteği de devlet tarafından karşılanmaktadır. Mülk sahibi ve bir yıldan uzun süre yapıda ikamet eden kiracıların konut kredi desteğinden yararlanması da mümkündür. Aynı zamanda yeni konut alacak olan mülk sahibine vergi muafiyeti de sağlanmaktadır.
Vatandaşın gayrimenkulünün kentsel dönüşüm amacıyla belirlenen riskli alanlarda kalmadığına emin olması gerekmektedir. Özellikle eski yapıların kentsel dönüşüm alanı içerisinde kalması oldukça sık karşılaşılan bir durumdur. Eğer bina riskli alan içerisindeyse yasa gereği kesinlikle yıkılma riski ile karşı karşıya kalacaktır. Bu nedenle gayrimenkulün imar planlarında hangi sınırlar içerisinde kaldığını öğrenmek ve afet durumunda yapı risk tespit raporunun alınması oldukça önemlidir.
Hukuka Uygun'un hizmetlerinden bir tanesi de "Deprem Risk Raporu"dur. Türkiye deprem kuşağında yer alan bir ülkedir. Özellikle İstanbul’da şiddetli bir deprem olacağı konusunda bütün uzmanların hem fikir olmasına rağmen yapıların buna ne kadar hazırlıklı olduğu belirsizdir.Hukuka Uygun Deprem Risk Raporu, konusunda uzman ekiplerimiz tarafından hazırlanır. Satın almak istediğiniz veya hali hazırda sahibi olduğunuz taşınmazın deprem riskini analiz eder ve size raporlar. Raporda son derece karmaşık teknik konular, herkesçe anlaşılabilecek seviyede açıklanır. Şimdilik yalnızca "İstanbul" için alınmaktadır..
https://hukukauygun.com/tr/detayliriskraporu tıklayın...
Deprem risk raporunuzu alın.. ya da bizi arayın 0850 733 23 20